Nilbar Güreş’in, Felicity Lunn küratörlüğünde gerçekleşen ‘Sour as a Lemon’ başlıklı monografik sergisi Kunsthaus Pasquart’ta (Biel, İsviçre) 13 Haziran 2021 tarihine kadar ziyaret edilebilir.
Güreş’in Lentos Kuntmuseum (Linz, Avusturya, 2018) ve Badischer Kunstverein’da (Karlsruhe, Almanya, 2019) gerçekleşen kişisel sergilerini takiben, 2014 yılından itibaren üretimlerine odaklanan ‘Sour as a Lemon’, gündelik hayatın sınırlarında sahnelenmesi oldukça radikal görünen ince direniş anlarına odaklanır. Görünüşte normal manzara ve coğrafyaları betimleyen Güreş, iç içe geçirdiği kompozisyonlara sürrealist dokunuşları ile absürd bir his yükler. Nilbar Güreş’in çalışmaları, mizah ve nükteli biçimler ile dikkat çeker ve sosyo-politik konvansiyonel olana yönelik tutarlı eleştiriler ortaya koyar. Performatif karakter, fotoğraf ve heykel çalışmalarında kendini gösterir, ancak aynı zamanda kolajlarında ve resimlerinde de mecazi olarak görünür. Sahne benzeri düzenlemelere sahip bu anarşik ortamlarda sanatçı, kesin ve ifade edici bir kelime hazinesi yaratır.
Eserleri, kültürel çeşitlilik, queer yaşam biçimleri gibi sosyal sorularla ilgilenen ve açık bir toplumun olasılığını vurgulayan Güreş, azınlıklarla ilgili söylemlerin sanat yoluyla bilinçlendirilmesinin kalıcı bir etkiye sahip olduğuna inanır. Cinsiyetler arasındaki geleneksel rolleri ve ilişkileri sorgular, kadın ve queer kimliklerin kolektif olarak güçlendirilme potansiyellerine işaret eder.
Nilbar Güreş, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde lisans ve Viyana Güzel Sanatlar Akademisi Resim ve Grafik Bölümü’nde yüksek lisans eğitimleri sırasında kumaşı yoğunlukla kullanmaya başlar. Fotoğrafları, kolajları ve heykellerine sıkça dahil ettiği kumaş, beden algısını ve mülkiyetin sosyal yapılarını yansıtmaya yardımcı olur. Kişisel anılara veya politik durumlara tanıklık etmiş, farklı dönemlere ait bu kumaşlar, çoğunlukla Güreş’in yakın çevresindeki kadınlardan alınmıştır. Güreş’in kolaj çalışmaları, kumaş parçaları üzerine eklediği resimsel ve grafik elemanlarla öne çıkar. Kumaşlar Güreş’in heykel çalışmalarının temelinde de, bazen çeyizlerde yer alan yastıklar formunda, sıklıkla yer alır. Heykelleri çoğunlukla fetişist karakterlere sahip olarak beden parçalarına atıflarda bulunur.
Sanatçının desenlere ve kumaşlara yönelik bu çok yönlü yaklaşımı, sergi ile aynı ismi taşıyan Sour as a Lemon, 2020 benzeri son dönem eserlerinde olduğu gibi kumaşı geleneksel zanaat bağlamından çıkarıp heykeller vasıtasıyla (trans) cinsiyet politik anlatılarına aktarır.