Her Ne Zaman: Can Sayınlı, Jørgen Evil Ekvoll
Galerist, Can Sayınlı & Jørgen Evil Ekvoll’un 2007 yılında dikkatleri çeken ilk sergileri “Whatever/Her Neyse”nin devamı niteliğindeki ”Whenever/Her Ne Zaman” adlı sergiye 19 Nisan – 21 Mayıs tarihleri arasında ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 2003 yılında Londra’da Central Saint Martins College’da öğrenciyken tanışan Sayınlı (Türkiye) ve Ekvoll (Norveç) farklılıklarını özveriyle benimseyerek kısa sürede ses getiren, değerli eserlerin yaratıcısı oldular. Kültürümüz içindeki yeri doldurulamaz el sanatlarını özümlemeleri, biçimsel ve estetik anlamda benzersiz yaklaşımları, çok yönlü irdelemeleri ve yetkin neticelendirmeleriyle yer aldıkları platformlarda öne çıkarken ilgi uyandırdılar.
“Whatever”ın savaş ve politika dolu ağır gerçekliğinde şiir, müzik ve maddenin sihrine kapılıp, kolay tatmin ve sapkın sonuçlara takılmış, gözlerimiz, “Whenever”da, “Death/Ölüm”ün ulvi mavisi, “Heaven and Hell/Cennet ve Cehennem”in grimsi gizemine dalarak dünyevi zevklerden uzaklaşıyor. Bu defa ay ışığının ipekteki yansımasını izleyebildiğimiz kadar kurtarılıyoruz zamandan. Kurtuldukça arzu ve korkularımızdan arınıp, bir ne zaman iki olur? İki ne zaman bir? Bir an kaç kitapta anlatılabilir? gibi çocuksu soruların keyfiyetine erişiyoruz.
Ağaçları, salyangozları, uçurtmaları ve bilinçaltımızın birçok evrensel imgesini özenle dışa vuran her ilmekte yaşanmışlıklarımızı anımsıyoruz. Düş ve kâbus motifleri arasında sürekli düşlerken, külden kara, bulutlardan binalara, kuşlardan yılanlara dönüşürken aniden yıldız tozunun katalitik sükûtuna düşüp, duruluyoruz. Bu duru parıltının akabindeki gürültünün esrarlı, asimetrik ve aritmetik sansasyonlarıyla, pembe pembe geri çekiliyoruz ışık hızında kaçtığımız sisli derinliklerden “Resurrection/Diriliş”in gerçekliğine. Zira hayat en çok bittiğini duyduğumuz anlarda çağırıyor karşı konulmaz ritmine. Hep algılayamasak da daima sezebildiğimiz bu daimi döngünün ortak paydamıza yüklediği anlam ve erdem, “Whenever/Her Ne Zaman”da kendimizi bize getiriyor.
Son dönem çalışmalarında tinsel tözlerinin yanı sıra hayati fikir ve kaygılarını da paylaşan ikili, rasyonel perspektiflerini romantizm ve sürrealizm ile harmanlayıp telkin eder derecede gerçekçi bir sembolizme ulaşıyor.
Bu, uzanmadan uzantısı olunabilecek kadar yakın, yetinmesi zor sembolizm, Can ve Jørgen’in sağgörülerinin, Hereke’nin üst düzey isçiliği ile birleşimi sonucu ortaya çıkan “Death, Heaven and Hell, Resurrection” üçlemesinde kuşkusuz kendilerinden epey bahsettirecek. Sanatçıların deseninden dokumasına, 3 yılı aşkın bir sürede üretilen halılarını, Galerist / Akaretler’deki “Whenever / Her Ne Zaman” sergisinde görebilirsiniz.