İsimsiz1: Rasim Aksan
Galerist, figüratif ve hipergerçekçi eserleriyle dikkat çeken genç sanatçı Rasim Aksan’ın ilk kişisel sergisine 20 Kasım - 15 Aralık 2012 tarihleri arasında Galerist Tepebaşı’nda ev sahipliği yapıyor.
Aksan tuval çalışmalarında yağlı boyanın yanı sıra akrilik, kaligrafi mürekkebi ve ebru boyasını airbrush tekniğiyle uygulamaktadır. Kağıt işlerinde ise, yağlı boyayı dışarıda bırakarak renkli ve kurşun kalem kullanmaktadır. ‘İsimsiz1’ sergisi sanatçının kullandığı değişik metod ve yaklaşımların öne çıktığı bir seçki olmakla birlikte Aksan’ın çalışmalarına dair iyi bir öngörü sağlamaktadır.
Rasim Aksan’ın görsel medyadan seçtiklerinin yanı sıra günlük hayatta dikkatini çeken ve fotografladığı karelerden oluşan binlerce görsellik bir arşivi bulunmaktadır. Aksan’ın insan figürlerini ve topluluklarını kapalı alanlarda resmettiği işleri, kişiler arası ilişkileri nasıl kurduğumuza ve hayatımızdaki sosyo-psikolojik yapıları nasıl geliştirdiğimize dair bir sorgulama niteliğindedir. Sanatçının, günlük olaylardan erotik etkileşimlere kadar değişik simgeleri gösteren resimlerinin betimlediği hikayeler, parçalar halindeki doğaları gereği esrarengizliklerini korumaya devam etmektedirler. Bu resimlerde alışagelen pasif alıcı rolünden sıyrılan izleyici sunulan olayları zihninde kurup öznel sonuçlara ulaşmaktadır.
Rasim Aksan’ın insan figürlerine ait detayları resmettiği işleri arasında öne çıkan vajina serisi, sanatçının resim anlayışını net bir şekilde ortaya çıkarmaktadır. Bu seri ile Aksan, görünenin aksine teşhir, erotizm, pornografi yerine üç boyutluluk, plastisite, doku ve yapı gibi konular ile ilgileniyor. Sergide yer alan çiçek ve vajina resimlerinden oluşan diptik benzeri işlerde sanatçı değişik bağlamlardaki görsellerin biçimsel paralellikleri ile benzer estetik özelliklerinin altını çizmektedir.
Rasim Aksan’ın çalışmaları ağırlıklı olarak görsel kültürel bir bombardımanın sonucudur. Bu görsel kasırganın ortasında duran Aksan’ın işleri bahsi geçen görsel karmaşaya göndermede bulunurken aynı zamanda da bundan beslenmektedir. Bu görsel alacakaranlıkta Aksan, içgüdüsel olarak çekimine girdiği; değişik bağlamlarda, formlarda, malzemelerde ve dokularda estetik benzerlikler gösteren; özel hayatı ile ilişkili; fotografçılığın estetik anlayışı veya resim kavramının ta kendisi ile oynayan görseller seçmekte. Sonuçta Rasim Aksan bir hikaye anlatıcıdan ziyade daha çok form odaklı ve sivri uçlarda dolaşan görsel bir araştırmacı olarak ön plana çıkmaktadır.