The Volcano Lover
Galerist, küratörlüğünü Anlam de Coster’in üstlendiği Yanardağ Sevdalısı isimli sergiye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyor. 13 Mart’ta açılacak sergide, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika, Avrupa’nın farklı ülkelerinden ve Türkiye’den 40’a yakın sanatçı yanardağların yaratıcı ve yıkıcı gücünün evrensel sembolizmini keşfe çıkıyor. 18. yüzyıldan günümüze uzanan seçkide, 15’ten fazla sanatçının sergiye özel olarak ürettiği eserler ise izleyiciyle ilk kez buluşuyor.
Antik çağlardan bu yana yanardağlar, insanlığın dünyadaki yerini anlamaya yönelik arayışında hem hayranlık hem de korku uyandıran bir güce sahip. Yok oluşun habercisi olmalarının yanı sıra, yenilenmenin de simgesi olarak paradoksal bir ikiliği bünyelerinde barındırıyor. Kötü şöhretlerine rağmen, Dünya’nın oluşumunda hayati bir rol oynamış volkanlar, gezegenimizin yaşanabilirliğinde önemli bir etken olmaya devam ediyor.
Etna, Kilauea, Stromboli, Sýlingafell gibi yanardağ patlamaları ve Santorini’nin yeniden harekete geçme tehdidi, içinde bulunduğumuz küresel çalkantıların yaşandığı döneme uygun apokaliptik bir arka plan oluşturuyor. Bu olaylar, doğanın kontrol edilemez gücünü ve insanın kırılganlığını bize hatırlatırken, aynı zamanda kaostan doğan dönüşüm ve verimlilik döngülerinin sürekliliğini de simgeliyor.
Susan Sontag’ın ‘Yanardağ Sevdalısı’ adlı romanından ilham alan sergi, alegorik bir volkan inşa ederek sanatçıları bu eşsiz sembolün farklı boyutlarını keşfetmeye davet ediyor. Yanardağ, insan psişesinin bilinçdışı güçlerini temsil eden arketipsel bir figür olarak, içimizde uyuyan ilkel enerjileri, bastırılmış arzuları, gizli saplantıları ve patlayarak arınmanın katartik gücünü yansıtıyor.
Bireysel olanın ötesinde, yanardağlar mitolojik ve kültürel anlatılarla da güçlü bir bağ kuruyor. Tanrılar, ruhlar, simya ve kozmik güçlerle ilişkilendirilen bir figür olarak, dünyevi olan ile ilahi olan arasında bir eşik işlevi görüyor; yeraltı dünyasına açılan bir kapı sunarken, zorlu bir yolculuğun ardından yeniden doğuşun mümkün olduğunu düşündürüyor.
Bu çok katmanlı bakış açısıyla Yanardağ Sevdalısı, sanatçıların volkan metaforunu kullanarak insan olmanın derinliklerine nasıl indiğini araştırıyor. Sergide; Melike Abasıyanık Kurtiç, Beatrice Arraes, Dalya Baruh, Lysandre Begijn, Hera Büyüktaşcıyan, Alex Červený, Sophie Dries, Pietro Fabris, Azzurra Galatolo, Dimitris Gketsis, Cecilia Granara, Başak Günak, Mariana Hahn, Jen Hitchings, Ahmet Doğu İpek, Merve İşeri, Marie Jacotey, Onur Kılıç, Stanislao Lepri, Yıldız Moran, Lara Ögel, Zoë Paul, Anousha Payne, Moritz Eduard Pechuël-Loesche, Camila Rocha, Thiago Rocha Pitta, Friedrich Rehberg, Johanna Seidel, Yusuf Sevinçli, Pari Sofianou, Ayla Tavares, Ayça Telgeren, Margaret R. Thompson, Gina Tibbott, Elif Uras, Burcu Yağcıoğlu ve Robert Wilson’ın eserleri bir araya geliyor. Bu sanatçılardan 19’u, Türkiye'de ilk defa sergilenecek.
26 Nisan’a kadar izlenebilecek olan Yanardağ Sevdalısı, pazar günleri hariç 11:00-19:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.