Üzerimdeki Yıldızlı Gökyüzü ve İçimdeki: Lara Ögel
Lara Ögel’in Galerist’teki ilk kişisel sergisi ‘Üzerimdeki Yıldızlı Gökyüzü ve İçimdeki’, 7 Nisan ile 20 Mayıs 2023 tarihleri arasında Naz Cuguoğlu küratörlüğünde gerçekleşiyor. Sergi, sanatçının kozmosa, simyaya, mantarlara ve diğer tüm akışkan anlatımlara duyduğu ilgi ve hayranlıktan besleniyor. Araştırmaları esnasında karşısına çıkan ve sanatçıya musallat olan serginin başlığı, onun Immanuel Kant’ın mezar taşından devşirdiği bir alıntı. Sergide dairesel bir anlatı halinde bir araya getirilen kitap kapakları, ses ve video enstalasyonu ile seramik ve mermer heykeller, sanatçının içselleştirdiği bu alıntının ikilemini, varoluşumuzun kırılgan ve efsunlu alanlarını açarak bizlerle paylaşıyor.
Serginin kalbi Aurora. Kan buradan pompalanıyor. Mekâna özgü bu yerleştirme, sanatçının hayalet bir yatağın eteklerini ve evindeki tozu mekâna çağırarak yarattığı Mundessa (2018) işinin farklı bir beden bulmuş hâli. Mundessa’nın yatak etekleri bu defa havalanarak çizgisel bir kutup ışığına dönüşüyor ve domestik olanı kozmik olana bağlıyor. Ruhun yolculuğunu düşsel bir kurguda, zaman zaman soyut kompozisyonlara dönüştürerek dantel bir perdeye yansıtan sanatçı, tanık olmayı düşlediği bu kozmik fenomene hayranlığını paylaşıyor. Tüm mekana yayılan bir ses asırlardır mitolojik öykülere konu olmuş Aurora Borealis’in büyüsünü galeriye taşıyor.
İsimlerini onuncu yüzyılda yaşamış mistik ve sembolik simyacı Ibn Umayl’ın Gümüşi Su ve Yıldızlı Yeryüzü kitabından edinen Gümüşi Su Kitapları serisi, hikâye anlatma geleneğinin insanlık tarihindeki varoluşsal önemine gönderme yapıyor. Yazı dilinden arındırılarak soyutlaşan ve yüzeylerinde sembolik bir anlatım taşıyan kitap kapakları, bizi gündüz ve gece arasındaki araf alanların renkleri eşliğinde kendi dünyalarına, onları duymaya, açmaya ve derinleştirmeye çağırıyor.
Yaşamda bir iz bırakma çabası, bırakılan izlerin okunması, fark edilmesi ve tanınması aslında bir nevi varoluşa çentik atmak, “ben buradaydım” demek, deneyimleri kaydetmek ve onlara tanık olmak anlamına geliyor. Bu dertlerden neşet eden Arcana ve Yerçekimi, ölümlülük gerçeği ile hayatta kalma güdüsü tezatlığından doğan ikili bir anlatım sunuyor. Videonun akışkanlığı ile mermerin ebedi duruşu bu tezatlığın altını çiziyor. Lara, izleyicileri evrende süregelen bu değişim ve dönüşüm süreciyle yüzleşmeye davet ediyor.
Bilinçaltında dönüşmekte olan his ve fikirlerin bedenleşmiş hâlini andıran seramik işlerden oluşan Yıldızlı Yeryüzü serisi, sanatçının vazgeçemediği mantar ilgisinin bir ekosu olarak sergide yer alıyor.. Gök ve yeryüzüne ait olan seramikler, kimi zaman amorflaşmış, kimi zaman da peyzaja dönüşen rüya nesnelerini çağrıştırıyor. Metal, altın ve kristal sırların kullanımı, hem simya anlatısına göz kırpıyor, hem de mantar felsefesinin karanlıktakini dönüştürme ve iyileştirme özelliklerini benimsiyor. Lara’nın ördüğü ağ, çıktığı yolculuk, inşa ettiği beden bu şekilde topraktan yıldız kümelerine ve rüyalara uzanan bir yelpazede devinimini sürdürüyor.
‘Üzerimdeki Yıldızlı Gökyüzü ve İçimdeki’ sergisini takiben, Lara Ögel’in eserleri, 1 - 10 Haziran 2023 tarihleri arasında Galerist iş birliği ile Bilsart’ta izleyiciyle buluşacak