Hüseyin Bahri Alptekin (1957-2007), Ankara ve Paris’te estetik, sanat felsefesi ve sosyoloji öğrenimi aldı. Küresel çapta aktif ve ulusal boyutta etkili olduğu düşünülen Türk sanatçıların ilk kuşağına ait Alptekin, vaatler ve bunların sıradan gerçeklikleri arasındaki farka hayrandı. Bu vaatler, uzak bir yer deneyimi sunan ucuz bir otelin adında veya pek de inandırıcı olmaksızın, lüks ya da egzotikmiş gibi sunulan seri üretim ürünlerinin markalaştırılma biçiminde bulunabilirdi. Alptekin, küresel kapitalizmin Sovyet Birliği sonrası dönemde gündelik hayat üzerindeki derin etkilerini fark eden, insanlar ve nesnelerin coğrafyalar arasındaki hareketliliğini gözlemleyen bir sanatçı; Batı modernizmini çevreleyen sınırlarda katı kapitalizmin farklı biçimlerde varoluşunu inceleyen bir gezgin.
Alptekin’in en sevdiği sözcüklerden biri “önemli” sözcüğüydü, önemsizin önemli olduğunu hissederdi. İşlerinde kullandığı objeleri eski eşya pazarlarında, büyük bir zevkle arayıp bulurdu. Global çerçevede atılmış eşyalar ve anılar, ikinci el satışlar, onun malzeme deposu ve ucuza alışveriş yaptığı kozmik bir pazardı. Kitsch olan her şeyi severdi. Günlük etno-kitsch’te sürgündeki insanın sıla özlemini görür; kentsel anıtlarda ise temsil etmenin kitsch’liğini keşfederdi.
Alptekin 2007’de 52. Uluslararası Venedik Bienali’nde “Don’t Complain” isimli yerleştirmesiyle Türkiye’yi temsil ettikten sonra Londra’da Tate Modern’de düzenlenen “Global Cities” adlı sergide yer aldı. 2000-2004 yılları arasında, kar amacı gütmeyen “Sea Elephant Travel Agency” adlı sanatçı kolektifini hayata geçirdi. Alptekin beraber çalışma ve kolektif üretimlerle ilgileniyordu; M.D. Morris’le kurduğu işbirliği, Grup Grip-in’le yürüttüğü kolektif çalışmalar, LOFT toplantıları, the Bunker Research Group ve Barn Research Group gibi birçok kolektif ve ortak çalışma ile konunun, konumun ve müellifin önemsizleştiği amorf ortalıklar oluşturdu. Avrupa’daki retrospektif sergisi “Democratic Luxury”, M HKA, 2015; sergilenen eserlere dair sanatçı arşivinden çalışmalar, desenler ve notlar da dahil edilerek Alptekin’in düşünce süreci ve bilinç akışına dair derinlemesine bir yaklaşım sundu.